10.07.2018
Hükümet, 5 Ay 7 günlük mesaisini Müşavirlik Yasası gibi tartışmalı yasalarla harcayacağına VERGİ ve KAMU YÖNETİMİ REFORMUNA harcasaydı. Bugün bu zamları yapmak zorunda kalmazdı.
******
Mart ayından bu yana döviz kurlarında meydana gelen dalgalanmayı bahane ederek dışardan gelen her etkiyi hiç yumuşatmadan halka ZAM OLARAK aktaran hükümet ne yaptığını bir kez daha düşünmelidir.
Oluşan enflasyon karşısında alım gücü zaten düşen, özel sektörün acımasız sarmalındaki asgari ücretli, sabit gelirli, küçük esnaf, çiftçi ile sosyal yardımla geçinen insanlarımız, elektrik ve akaryakıt fiyatlarına yapılan insaf sınırlarını zorlayan gece yarısı kabusu niteliğindeki zamlarla bir yıkıcı darbe daha aldılar.
Bu zamların ilgisi olsun olmasın en hayati ihtiyaçlarda başka zamları da beraberinde getireceği gün gibi açıktır. Son zamlar akaryakıt zamları doktor vizite ücretlerine yansımıştı. Döviz kurundaki artışa rağmen hiçbir şey yapmadan halkı müşavirlik yasası, vatandaşlıklar, atamalar, sözde kamu reformu gibi popülist konularla oyalamaya çalışanlar reelde halkın alım gücünün korunması ve yükseltilmesi için hiçbir somut adım atmamışlardır. Dar gelirlinin son 50-100 lirasını almak için gündemin T.C Başkanı’nın KKTC ziyaretiyle dolu olacağı günün akşamını seçmişlerdir. Bundan da anlaşılıyor ki ne kadar kötü bir şey yaptıklarının bilincindedirler.
Yılın en sıcak günlerinde elektrik kullanımının zorunlu olduğu bu aylarda zam yapmak insaf sınırlarını fukaranın son kuruşu ile geçmek demektir.
Döviz kurunda ve petrol fiyatlarında yaşanan dalgalanmalar sonrası, akaryakıta yapılan büyük zamlara, halkın yeterince örgütlü tepki göstermemesi, yeni zamlara elverişli ortam hazırlıyor.
Dar gelirliyi ezdirmemek için az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması en bilinen kuralken, dar gelirliyi soymaya hazır bir hükümetimizin olmasının şanssızlığını yaşıyoruz.
Söz konusu mali ihtiyaçları vergi reformu ile karşılaması mümkün iken “acemi muhasebeci” gibi her gelen olumsuz etkiyi halka yansıtmak doğru ve iyi bir yönetim şekli değildir. Her döviz artışı bir ay sonra zam adını alacaksa HÜKÜMET NEDEN VAR?
Asgari ücreti yeniden belirlemeden, hayat pahalılığını yansıtmadan DAHA VERMEDEN ALMAKTA hiçbir sakınca görmeyenleri şiddetle kınıyoruz.
Sendikamız HAKSEN; Başta hükümet üzere işverenlerden, bu zamlardan doğacak olumsuzlukları acımasızca halka yansıtmamalarını ve maaşların değer kaybını önlemek için tedbir alıp, özel sektör çalışanlarını, köylü, sosyal yardım alanları emekliyi ve dar gelirliyi ferahlatacak önlemleri bir an önce almaya, aklın yoluna davet ediyoruz.
BASIN OFİSİ